
BOĞAZIM DÜĞÜM DÜĞÜM
Bir günde kaç kez düğüm düğüm oluyor boğazım sayısını bilmiyorum. Allah’ım ne çetin bin imtihandan geçiyoruz biz böyle.
1,5 dakika da ülkemizin bütün gündemi allak bullak oldu. Ne ekonomi gündemde ne siyaset ne de seçim.
85 milyonun 14 milyonu depremle boğuşurken kalan 71 milyonu da onlara yardım etmek için canla başla çalışıyor. Ne çetin bir imtihandan geçiyor güzel ülkemiz.
Birileri enkazın altında kurtarılmayı beklerken, birileri de onların kurtulabilmesi için dualar ediyor. O kurtulduğunda sarılacağı battaniyeyi giyeceği ayakkabıyı montu ona ulaştırmak için çabalıyor.
İnsanlık büyük bir sınavdan geçiyor 3 günden beri. Görünen o ki politikacıların dışında bütün insanlık bu sınavı alnının akıyla veriyor.
Şu 1,5 dakika bize bir kez daha acının ve felaketin dili, dini, ırkı, cinsiyetinin olmadığını gösterdi.
Türk, Kürt, Çerkez, Abaza, Yunan, İsrail, BAE, ABD, Avrupa Birliği ülkeleri tek yumruk oluverdi.
Düşünsenize daha dün savaş çığlıklarının atıldığı Yunanistanlı kardeşimiz ülkemizde yaşanan deprem felaketinde göçük altında kalan bebeği kurtardım diye göz yaşı döküyor.
Bir birleri ile savaş halinde olan Rusya ve Ukrayna arama kurtarma ekipleri omuz omuza vermiş Türkiye’de yaşanan felaketin yaralarını sarmaya çalışıyor.
Türkiye’nin yolunu bile bilmeyen dünyanın her hangi bir yerindeki futbol takımları maçlardan önce bizim için saygı duruşunda bulunuyor.
Yazımın başında da belirttim maalesef ki politikacıların dışında insanlık bu sınavdan alnının akıyla geçmeyi başarıyor.
Yenişehir’de günlerdir yardım toplama merkezinde gözlemliyorum olan biteni gece yarılarına kadar. İnsanlar akın akın hiç tanımadıkları insanlara yardım edebilmek için adeta bir birlerini çiğniyorlar.
Minicik yürekler harçlıklarını, oyuncaklarını, giydikleri botları hiç görmedikleri, tanımadıkları kardeşlerine gönderiyor.
Yüzlerce gönüllü bir an önce tırları doldurup deprem bölgesine gönderebilmek için olağanüstü çaba harcıyor.
Öğretmeni, imamı, öğrencisi, ev hanımı, işçisi, memuru, çiftçisi, emeklisi velhasıl 7’den 77’ye kadar herkes olağanüstü bir çaba harcıyor sırf deprem bölgesine yardım yetiştirebilmek için.
Kaymakam Rahmi Köse, Belediye Başkanı Davut Aydın, neredeyse gece gündüz uyumadan organizasyonun başında yer alıyorlar.
Bunlar ne güzel şeyler, aslında biz ne güzel insanlarız. Hiç tanımadığımız, hiç bilmediğimiz, hiç görmediğimiz insanlara yardım yapmak için olağanüstü çaba harcıyoruz. Onlar için göz yaşı döküyoruz. Dualar ediyoruz. Onlar soğukta diye içimizden ısınmak gelmiyor, onlar enkaz altında aç diye ağız tadıyla yemek yiyemiyoruz.
Ya bizleri yöneten politikacılar. Onlar hala bir oyun peşindeler. Hala politika yapmaya çalışıyorlar.
Asrın felaketini yaşamız güzel ülkemiz. 85 milyon vatandaş kan ağlıyor. İnsanların yürekleri üşüyor ya var mı ötesi.
Ama bakıyoruz koca koca adamlar üç kuruşluk oy için bir birlerine bok atıyorlar.
Ne olurdu sanki depremin yaşandığı ilk günün ilk saatlerinde ülkenin Cumhurbaşkanı, bütün siyasi parti genel başkanlarını Külliyeye davet etseydi, fikir alış verişinde bulunsaydı, yol haritasını birlikte belirleselerdi. Sonrasında binip bir uçağa birlikte gitselerdi deprem bölgesine. Hemen hangi siyasi partiden olursa olsun büyükşehirlerin belediye başkanlarına güzel bir görev bölümü verselerdi. Bütün inşaat şirketlerine anında bütün iş makineleri ve kullanıcılarını eşit şartlarda deprem bölgesine yollasalardı. AFAD vasıtası ile hemen kiriz masası oluşturup ilk planda enkaz kurtarma çalışmalarına başlasalardı. Önce canları kurtarmak için çaba harcasalardı da sonrasında yemek ve barınma işini çözselerdi.
Acının felaketin iktidarı muhalefeti mi olur?
Acının felaketin üzerinden politika yapan insan mı olur?
Acınan ve felaketin üzerinden politika yapanın bu ülkeye ne faydası olur?
Yazıklar olsun.
İnsanlık bu iki yüzlü politikacılara inat yine görevini yapıyor çok şükür. Onların yaptığı çirkinliklere gülüyor sadece acı acı.
Ne diyelim insanlık her zaman galip gelecektir.
Bu vesile ile asrın felaketinde yaşamını yitiren tüm insanlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine sabırlar diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Enkaz altında yakınlarını bekleyen tüm insanlarımıza sabırlar diliyorum. Rabbim bir daha böylesi felaketleri hiçbir insanlığa yaşatmasın inşallah.
İnanıyorum ki insanlık bu sınavdan başarıyla geçiyor ve geçmeye devam edecektir.
Ve en önemlisi bu günden itibaren ev alacağımız zaman balkonu büyük mü? Mutfağı lüks mü? Kaç metre kareden önce depreme dayanıklımı diye sormayı öğreniriz. Ve bu milat olur inşallah ve alacağımız evlerin bize mezar olmaması için daha akıllı davranırız. Ayrıca dünyanın hiçbir yerinde olmayan imar affı saçmalığını bir daha yaşamayız. Çok katlı apartmanların altındaki dükkanları büyütmek için taşıyıcı kolanları kesme hainliğini yapmayız inşallah.

