En az aşina olduğumuz enstrümanlardan biridir piyano. Taşımanın güç olması, fiyatlarının epey yüksek olması, çok yer kaplaması ve ders ücretleri, bu enstrüman ile oldukça az karşılaşmamızın sebepleridir sanıyorum. Bunun yanında: Bizim müzik eserlerimizde söz, önemli bir yer tutar. Piyanoda tüm duygunun beste ile aktarılması, bizi ona uzak tutmuş etkenlerden biri olabilir. Aktarılan duyguyu hissedebilecek düzeyde dinleme olanağı bulamadık çünkü bu enstrümanı. Piyano derslerinin ücretli olmasından dolayı eğitimini alıp çalamadığımız, çok az karşılaştığımız için içsel dünyamızda da ona yer veremediğimiz, icra edildiğinde gidip dinleme gereği duymadığımız ya da buna imkan bulamadığımız, ruhen algılayamadığımız bir enstrüman olarak yer buluyordu piyano, ilçemizde.

   Benim piyano ile tanışmam ise ekim ayında, çok değerli hocam Gulya İletmiş’in, bana eğitim vermek istemesi ile oldu. İtiraf edeyim ki piyano çalmak, o güne kadar hiç hayal ettiğim, istediğim bir şey değildi. Ama sunulan fırsat çok kıymetli ve ilgi çekiciydi, müzik ile zaten çok ilgili olduğum için çalmaya kolayca heveslenmiştim de. Fakat bu eğitimin nasıl gerçekleşebileceğini de anlayamamıştım. Başarılı olabileceğim kesin değildi, hocamın emeklerinin karşılığını veremeyecek bir öğrenci de olabilirdim ve hiç ücret ödemeden birinin zamanını, emeklerini almak konusu, beni düşündürmüştü.

   Sonra öğrendim. Matay Spor tesislerini, orada verilen ücretsiz enstrüman kurslarını, yapılan faaliyetleri, koro çalışmalarını… Dünyam aydınlandı diyebilirim. Kursların, sanatsal faaliyetlerin tek bir merkezde toplanması hem bunlara erişimi kolaylaştırmıştı, hem de farklı ilgi alanlarına sahip kişilerin karşılaşması için bir olanaktı.

   Gulya hoca ile çalışmaya başladık. Çok kısa sürede bu tesis benim evim gibi oldu, piyanoyu ise bir gün görmesem eksikliğini hisseder oldum. O tuşlara, teknik çalışma yapmak için basmak bile çok keyifliydi. Kendim çalmadığım zamanlarda da Gulya hocanın ya da öğrencilerinin çalışmalarının kısık bir sesle de olsa tesisin diğer alanlarından da duyulması, kulağımı ve kalbimi bu enstrümanın sesine daha da bağladı. Gördüm ki hiç aşina olmadığımızdan bahsettiğim  piyanoyu çalabilmek için her yaş grubundan öğrenciler, eğitim almak istiyorlardı.

   Bu beni hem şaşırttı, hem sevindirdi. Ama en son şaşkınlıkla karışık sevincimi, 30 ocakta katıldığımız Piyano festivalinde yaşadım.

   Bir ay önce Gulya hoca bu festivali bana söylediğinde, onun azmini bildiğim için katılacağımıza inandım ama iki araç ile gidecek kadar çok kişi ile katılacağımızı, hiç düşünmedim. Zaten, böyle bir etkinlik için belediye tarafından araç verileceğini de düşünmedim. Çünkü bizde sanat, keyfi ve hiçbir işe yaramayan bir şey olarak görülür genelde ve bu sebeple, sanatsal faaliyetler için bütçe harcanmak da istenmez. Harcanırsa da bu yöneticilerin, çok güçlükle ikna edilmesi ile olur.

   Ama harcandı… ikna etmeye hiç gerek kalmadan, sadece talep etmemiz ile harcandı. Festivalde çalacak kişilerin Bursa’da prova yapabilmeleri için belediye tarafından araç sağlandı, defalarca prova yapıldı. Konser için ise bahsettiğim gibi, iki tane araç verildi. Bunların dışında yine belediye tarafından, Matay’a bir akustik piyano alınma sözü verildi. Sanatsal her etkinliğe sınırsız destek veren Belediyemizin başındaki isim Belediye Başkanımız Davut Aydın’a ve tüm ilçe yöneticilerimize sonsuz teşekkür ediyorum. 

   Yenişehir halkının kendi imkanları ile toplanıp Türk halk müziği, sanat müziği konserine gideceğini belki düşünebilirdim ama Yenişehir halkını, belediyenin sunduğu imkanlar ile, çalan iki öğrenci ile birlikte, bir piyano festivalinde bir arada göreceğimi düşünmezdim. Kendi ilçemdeki insanlar ile farklı ülkelerden gelen insanların çaldıkları Mozart, Beethoven, Bach bestelerinde buluşabileceğimi düşünmezdim. Öğrencileri ve velileri için bu kadar çabalayan bir piyano hocasının burada var olabileceğini de düşünmezdim.

   Bu festivalde performansları dinlemek hem herkesin ruhunda farklı bir dokunuş oldu, hem öğrencilerin motivasyonunu ciddi şekilde arttırdı.

   Bizim Çok kıymetli pek çok kişimiz var. Kıymetini bilip teşekkür etmemiz gereken pek çok kişi var. Bursa’dan gelip koro çalıştıran, kurs veren hocalarımız, ilçeye piyanoyu tanıtıp sevdiren Gulya İletmiş hoca, ne zaman eksiğimiz, halledilmesi gereken bir durum olsa elinden geleni yapıp yanımızda olan Harun Sak, alışılmışın dışına çıkarak sanat için bütçe ayırmaktan çekinmeyen Belediye Başkanımız Davut Aydın…

   Ben bu ilçeden ayrılana dek hepiniz ile müzik adına yapabileceğim her şeyi yapacağım, gideceğim yerde sizin gibi insanlar bulmanın çok güç olduğunun bilincinde olarak…